RAMAZAN’IN GÜLÜ TEZGÂHLARDA

Ramazan Ayı’nın aranan tatlılarından güllaç, pastane tezgahlarındaki yerini aldı. Tarihi Osmanlı’ya kadar dayanan ve o dönem mutfaklarının vazgeçilmezi olan güllaç, tarihten gelen eşsiz lezzeti ve güzelliğiyle, günümüzde de oldukça revaçta.

ÖZEL HABER 19.06.2015, 10:33 19.06.2015, 11:17 Adiyaman Cihan Haber
RAMAZAN’IN GÜLÜ TEZGÂHLARDA
Ramazan Ayı’nın aranan tatlılarından güllaç, pastane tezgahlarındaki yerini aldı. Tarihi Osmanlı’ya kadar dayanan ve o dönem mutfaklarının vazgeçilmezi olan güllaç, tarihten gelen eşsiz lezzeti ve güzelliğiyle, günümüzde de oldukça revaçta.
“Tarihten bu yana bir Ramazan geleneğidir güllaç” diyen Elit pastanesi Sahibi Ertuğrul Aslan “Sütle gülün karışan kokusu büyüler, üzerinde nar ve kirazlarıyla, görenleri de cezbeder. Adeta yemeyenin yiyesi gelir. Özellikle Ramazan Ayı’nda iftar sofralarının olmazsa olmazlarındandır. Osmanlı saray mutfağını süsleyen ve o günden bugüne kadar gelen güllaç, bu Ramazan’da Adıyaman’da sofraların sultanı olmaya devam ediyor” dedi.
Güllacın tarifini, satışları ve yapılışını Elit Pastanesi’nden Ertuğrul Aslan’a sorduk. Güllacın ana malzemelerinin süt, güllaç yufkası, şeker ve gülsuyu olduğunu belirten Aslan, güllacın arasına istendiği takdirde Antep fıstığı, ceviz ve badem konulabildiğini belirtti. Güllaç yufkasının özelliğini ise şöyle açıkladı Aslan: “Güllaç yufkası, baklava yufkasından daha incedir ve sütle yoğrulur. Ayrıca sacda hafif kurutulur ve öyle yapılır. Sadece sütle yoğrulduğu için de lezzeti doyumsuzdur.” Güllacın üzerine ise süs amacıyla, nar, kiraz ve kivi gibi meyvelerin de konduğunu ifade eden Aslan, güllacın tarihi hakkında bilgi vermeyi de ihmal etmedi. Güllacın bir Ramazan tatlısı olduğunu bildiren Aslan, Osmanlı’dan bu yana süregelen bir gelenek olduğunu ve bugünlere kadar bozulmadan geldiğine dikkat çekti. Selahattin Aslan, satışlardan da oldukça memnun olduklarını dile getirdi. Ertuğrul Aslan , Ramazan Ayı’nın en meşhur tatlısı olduğu için, vatandaşların ilgisinin yoğun olduğunu ifade etti. Güllacın kilosunun 12 liradan satıldığını belirten Aslan, “Baklava ve kadayıfa göre daha hafif olmasından dolayı, vatandaşlarımız iftardan sonra gönül rahatlığıyla güllaç yiyebilir.” diye konuştu.
Aslan, güllacın yapılışını ise şöyle anlattı: “Süt, şeker ve gülsuyu bir arada kaynatılır. Daha sonra özel olarak hazırlanan yufkalar sütün içinde ıslatılır ve bir tepsiye döşenir. Yufkaların arasına isteğe göre ceviz badem ve fıstık konabilir. Hazırlanan tatlı soğumaya bırakılır. Daha sonra üzerine kiraz ve nar gibi meyveler konarak servise hazır hale getirilir" dedi.

Kaynak: Adıyaman Cihan Haber
Yorumlar (0)
5
kapalı