SAYA’DAN, TÜYLER ÜRPERTİCİ OLAYLARLA ALAKALI AÇIKLAMA
Adıyaman merkez ve ilçelerinde 2014 ile 2015 yılları arasında 95 kız çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı, 127 çocuğun ise, suça sürüklenmesiyle alakalı olarak Adıyaman Barosu Kadın Komisyon Başkanı Av. Zeynep Saya önemli ve sert açıklamalarda bulundu.
Kız çocuklarda cinsel istismarda geçen yıllara oranla haddinden fazla artış görüldüğünü belirten Adıyaman Barosu Kadın Komisyon Başkanı Av. Zeynep Saya, “ Adıyaman’da, son dönemlerde cinsel istismar konularında büyük bir artış söz konusu. Bugüne kadar Adıyaman’ın küçük bir il olmasından dolayı avantajlarını düşünürdük biz bugüne kadar, maalesef ar damarının yırtılması hatta hukukun dışındaki önleyici diyelim ki, örf adet hukuku, toplumda dışlanma bunlara ekonominin bozulmasıyla beraber çokta önleyici müessesler olmaktan çıkmış durumda. Aslında baktığımız zaman dini değerler pirim yapıyormuş gibi. Halbuki dinin amacı da ahlaklı insan yetiştirmek olmalı. Biz bu konuda son dönemlerde özellikle kendi ilimiz açısından olsun ülkemiz açısından olsun, büyük bir kapalı topluma gidiyoruz. Daha çok muhafazakarlaşıyoruz. Bu muhafazakarlıkla birlikte aslında ahlaklı insanlara ulaşma, ahlaklı insanların çoğalması noktasında bir ters durum söz konusu. Dini değerlerin bu kadar ön plana çıkarılması suçun işlenmesine engel olmuyor. Veya önleyici olmuyor. Bu konuda ben tamamen eğitim diyorum. Eğitim konusunda sadece okulda görülen eğitim değil, toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor ve en önemlisi çocuklarımıza “Hayır” demesini öğretmemiz gerekiyor. Ben birçok vakadan biliyorum çocuk bağırmaktan bile aciz. Ve ya diyelim çocuk karşısında olan bir büyüğünün elini öpmek istemiyor ve ya dokunulmasını öpülmesini istemiyor, çocuk izin veriyorsa vücuduna dokunula bilmeli ama bizler ille de diyoruz ki, öp büyüğünün elini. Yani oradaki toplumsal yargılarımız ve ya örf, adet hukuku dediğimiz gelenek göreneklerimizde aslında çocuklarımızın birey olmasını önleyen bir durum yaratıyor. Toplumda özgür birey yaratmak adına her şeyin öncelikle aileden başlaması gerekiyor. ve öncelikle çocuklarımıza hayır demesini öğretmemiz gerekiyor. Bu konuda çocuklarımızın kendi kendilerini koruya bilmeleri, hele hele ergenlik dönemlerinde kendi bedenlerini sahip çıkmaları, bu bedeni, babanın ve ya kocanın namusu olarak değil de, kendi namuslarını koruma kendi kendilerini koruma bilincini geliştirmeleri gerekiyor. en önemli ise, namus kavramının kadın bedeninin üzerinden tanınması çok acı verici bir durum. Yani neye göre namusluyuz neye göre namussuz bunu değerlendirdiğimiz zaman da adam bakıyorsunuz ki, her türlü yolsuzluğu yapıyor, hırsızlığı yapıyor, rüşveti yapıyor. Ama sadece namusu kadın bedeni üzerinden tanımlıyor ve kendisine göre namuslu oluyor. Bugün namus konularında cezaların indirime gidilmesi veya hunharca katledilen kadınlarımızın dosyalarına taksiri indirimlerin uygulanması noktasında bugün toplumun geldiği bu acı noktada, hakimlerimizin de kendilerini sorgulaması gerektiğini vurguluyoruz” dedi.