İHD’DEN, ÇÖZÜM SÜRECİYLE İLGİLİ AÇIKLAMA
İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından çözüm sürecine ilişkin basın açıklaması düzenlendi.
İHD binasında düzenlenen basın açıklamasını okuyan İHD Adıyaman Şube Başkanı Av. Osman Süzen okuduğu basın açıklamasında, “İHD, yıllardır Kürt sorununu bir hak ve özgürlükler sorunu olarak görmektedir. Ancak bu sorun demokratik ve barışçıl bir çözüme kavuşturulmamıştır. Yasalarda ve darbe anayasası olan 82 anayasasındaki inkâr politikaları devam etmektedir. İfade ve örgütlenme özgürlüğü konusunda ciddi baskılar söz konusudur. Bütün bu anti demokratik durumlar konusunda 2013 yılından beri ciddi düzeltmeleri önüne koymayan iktidarın meclise getirmiş olduğu yürütmeye bir takım yargısal yetkiler veren iç güvenlik paketi ile ülke daha da demokrasiden uzaklaşacaktır.
Bu nedenlerle sorun bir demokrasi, hak ve özgürlükler sorunu ise; sorunun çözümü de demokrasinin hak ve özgürlüklerin genişletilmesinden, bunların yasal ve Anayasal güvencelere kavuşturulmasından geçmektedir. Çatışmalı süreç ve silah bir sonuçtur. Çatışmalı sürecin nedeni olan sorunların çözüme kavuşturulması silahı zaten gereksiz kılacak bir ortamı kendiliğinden getirecektir. Hükümetin çözüm sürecini silah bırakma olarak görmesi ve böyle bir algı yaratma isteği gerçekçi olmadığı gibi sorunun demokrasi, hak ve özgürlükler sorunu olarak görmeyi ortadan kaldıran bir niyet olması karşısında tehlikeli bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım çözüm sürecini zora koyacaktır.
Bu bağlamda; mevcut ateşkesin devam ettirilmelidir, güven artırıcı bir adım olarak iç güvenlik paketi geri alınmalıdır. Taraflar sürece öncellikle kendileri inanmalı, seçim malzemesi olarak kullanılmamalıdır. Hükümet sorunu bir silah bırakma algısı üzerinden değil, hak ve özgürlüklerin hayata geçirilmesi anlayışı ve kararlılığı üzerinden bakmalı ortak açıklamada okunan 10 madde üzerinde müzekkere başlanmalı, 10 madde ete kemiğe kavuşmalı, nasıl ve ne şekilde hayata geçirileceğine taraflar bir takvim belirlemelidir. Biran önce bağımsız izleme kurulları oluşturulmalı, bağımsız ve tarafsız izleme kurullarına yasal güvence sağlanmalı, bağımsız izleme kurulları tarafların üstünde anlaştıkları kişi ve sivil toplum temsilcilerinden oluşmalı, sürecin açıklığı bağımsız ve tarafsız izleme kurulları aracılığı ile sağlanmalıdır. Barış sürecinde Sayın Öcalan’ın üstlendiği sorumluluk karşısında cezaevi koşulları yeniden gözden geçirilmeli süreçte oynadığı rolün önemi karşısında özgür koşullar yaratılmalı, örgüt ile direkt ilişki kurmasının yol ve yöntemi hayata geçirilmelidir.
Sonuç olarak, okunan ortak metin sorunun çözümüne dair umut ve cesaretimizi bir kez daha artırmıştır. Umarız ki çözümün anahtarı olan maddeler hayata geçirilerek yeni bir demokratik Türkiye ve yeni bir birlikte yaşamı örmeyi bu defa başarırız” şeklinde açıklamalarda bulundu.