ACH

ADNAN BOYNUKARA: “DEVLETE VE MİLLETE İHANET EDEN HER TÜRLÜ UNSUR TEHLİKELİDİR”

Adıyaman

‘Çözüm süreci’ ve ‘HSYK seçimlerinde’ önemli görev üstlenen Adalet Bakanlığı eski Yüksek Müşaviri ve AK Parti Adıyaman Milletvekili aday adayı Adnan Boynukara, gazetecilerle bir araya geldi.

 Adalet Bakanlığı Yüksek Müşavirliği görevini yürütürken istifa eden ve AK Parti’den aday adayı olan Adnan Boynukara, ‘çözüm süreci’ ve ‘Paralel Yapıyla mücadele’ konularında açıklamada bulundu.
Adnan Boynukara, düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı. ‘Paralel Yapımı yoksa PKK terör örgüt mü daha tehlikeli?’ sorusuna Adnan Boynukara, “Bu devlete, bu millete ihanet eden her türlü unsur tehlikelidir. İnsanlar haklarını talep edebilirler. Haklarını hukuklarını silahla elde etme yoluna gidiyorsanız yıllarca devletin farklı noktalarında çalışmış insanları dinleyip farklı yerlere servis ediyorsanız ciddi sorun var demektir. Ben 4 yıl 3 ay dinlenmiş birisiyim. Seçilmiş siyasal iktidara siyasetin dışında olan bir unsur kumpas kuruyor, tehdit ediyorsa bu ihanettir” cevabını verdi.
Türkiye’de ‘Kürt Meselesi’ ile ‘Çözüm Süreci’nin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Adnan Boynukara, gündeme ilişkin şunları söyledi:
“Kürt meselesi Türkiye’nin 100 yıllık problemidir. Bunu biz üretmedik 1. Dünya savaşında küresel siyasal sistemin kurduğu denklemdir.
30 yılı aşkın süreden beri terör sorunu var. Binlerce insan hayatını kaybetmiş, binlerce köy boşaltılmış. Devlet yıllarca bu sorunu çözmek için uğraşmış ama bir türlü çözülememiş. Çözülmediği gibi örgüt sürekli dağda kendi kadrosunu korumuş. Devlet değişik tarihlerde bu problemleri konuşarak çözmenin mümkün olup olmadığına da bakmış. Rahmetli Özal, Hikmet Çetin, Erbakan, Hasan Atilla Uğur, Afet Güneş, Çevik Bir, Emre Taner girişimi, 2010’da Oslo görüşmesi, Eylül 2012’de de Çözüm Süreci girişimi var. İstenilen sonuç verilmemiş ama devlet bu konudaki kararlığını sürekli göstermiş.
Genel olarak Kürt meselesiyle, Çözüm Sürecini birbirinden ayırıyoruz. Kürt meselesinin devletin genel demokratikleşme perspektifinde çözülebileceğine inanıyoruz. Devlet millete bireye hizmet aracı olarak algılanırsa sorun çözülür.
Çözüm süreci ise silahı hak arama olarak gören bir örgütün silahı bıraktırıp, hak talebinin siyasi yöntemlerle yapmak mümkün mü, mümkün değil mi çözüm süreci onu sağlamaya çalışan bir çalışmadır. Bize göre olumlu bir noktaya gelindi. Örgütün bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Bu açıklama yapılırsa Türkiye’nin içe kapanmasına neden olan problemi kendi imkanlarıyla çözmüş olacak.
AK Parti iktidarının son 10 yılına bakarsanız sahiden demokratikleşme adına devrim yaşandığını görürsünüz. Ama öbür tarafta mantalitenin de değişmesi önem arz ediyor. Milleti yaşat ki, devlet yaşasın mantığı ile hareket ediliyor. Bireyi öne alan, devleti ona hizmet eden bir araç olarak konumlandıran bir anlayış var.
Bu meseleyi çözdüğümüzde fiziki coğrafyamızın dışına açılacağız. Türkiye’nin fiziki coğrafyasından daha büyük siyasal, dini, kültürel bir coğrafyası var. Ortadoğu’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da. Türkiye bu meselesini çözdüğünde buralara dönecek. Küresel sistem bunu gördüğü için sorunun çözümünü engelledi. Küresel sistem içinizde operasyon yapıyorlar.
Haziranda yapılacak seçim çok önemli bir seçimdir. Bu seçimi atlatırsa Türkiye, güçlü bir iktidar çıkarsa, Türkiye 4 yıllık süre zarfında büyük projeleri hayata geçirir. 2019 seçimlerinde sınıf atlamış, segment değiştirmiş bir ülkü olacaktır” dedi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.