Başkan Köroğlu, 12-13 Haziran tarihinde yapılması düşünülen Adıyaman Barosu başkanlık seçimlerinin İçişleri Bakanlığının yayımlamış olduğu genelge sonrasında ertelendiğini ve 15 Haziran 2021 tarihinden sonra yapılacak olan toplantı sonrasında tarihin belirleneceğini duyurdu.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Adıyaman Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, “Adıyaman Barosu olarak 12-13 Haziran tarihlerinde yapılmasını kararlaştırdığımız seçimimiz yine İçişleri Bakanlığının 1 Haziran 2021 tarihli genelgesi ile ertelenmiştir. Söz konusu İçişleri Bakanlığı genelgesinde aralarında baro genel kurullarının da bulunduğu meslek kuruluşlarının her türlü etkinliklerinin 15 Haziran 2021tarihine kadar yapılamayacağı belirtildi. Bu doğrultuda Avukatlık Kanununda belirtilen seçim işlerine başlanılıp üye listesi 30 gün önceden il seçim kuruluna verilir maddesi gereğince yeni bir karar alma zorunluluğu doğmuştur. Yeni bir karar alınmadan hukuksuz bazı işlemler yapmak üzere tarafıma baskı kurulmuş bir hukukçudan beklenilmeyecek evraklar imzalatmaya çalışmışlardır.
Söz konusu evraka imza atmayacağımı, geçmişe yönelik herhangi bir karar alamayacağımı belirtmem üzere son günlerde bazı arkadaşlar sosyal medyada şahsımı koltuk sevdalısı, İçişleri Bakanlığının hukuksuz genelgesini desteklemek, anti demokratik ve diktatörlük ile suçlayarak ilgili medya kuruluşlarına bildirerek şahsımı hedef haline getirmişlerdir.
Değerli meslektaşlar, ben İçişleri Bakanı değilim, Adalet Bakanı da değilim. Benim seçimleri erteleme gibi bir yetkim de yoktur. Bütün ısrarlararağmen aday olmadığımı deklere etmişim, önseçime katılmamışım aday olmadığımı her ortamda açıklamışımdır. Ancak buna rağmen şahsımı hedef haline getirerek beni ve baromuzu itibarsızlaştırmaya çalışmak etik ve ahlaki değildir.
Birçok ilde seçim ile ilgili dilekçeler baro tarafından bağlı bulundukları seçim müdürlüklerine verilmiş ancak seçim müdürlükleri hatta Yüksek Seçim Kurulu genelgeyi gerekçe göstererek itirazları reddetmiştir. Aksine tek bir karar verilmemiştir. Genelge doğrultusunda seçimin yapılamayacağını üyelerimize duyurmuşken, birprovokasyon yaratmak adına seçim müdürünü bir şekilde etkileyerek genelgeye rağmen seçimin yapılabileceğini sözlü olarak bize bildirmişlerdir. Bu sözlü bilgiyi kaynağında öğrenmek ve seçim tarihini belirlemek için, yönetim kurulu toplantısı yapılarak, seçim müdürü çağrılmış birkaç soru yönetilmiştir. Bu doğrultuda seçim müdürüne;
1-Genelgeye rağmen seçimi nasıl yapacaksın diye sorduk cevaben” biz genelgeyi hukuksuz buluyoruz, bizi bağlamaz” demiştir.
2- 450 kişiyi seçime çağırdığımızda emniyet engellemeye çalışırsa ne yapabilirsiniz diye sorduk cevaben “o sizin sorununuz, Biz hiçbir şey yapamayız “ demiştir.
3- Genelgeye aykırı toplanacağımız için mesafe kurallarına uyulmadığı gerekçesi ile üyelerimizi ve baroya idari para cezası verilirse (200 bin +kuruma verilecek bir okadar para cezası ne yapacağız? Cevap;” o sizin sorununuz” demiştir.
4- Peki seçim sonuçlarına itiraz edilirse ne olacak diye sorduk cevaben “itirazı hâkim reddedebilir veya itirazı başka hâkim inceler ne karar verir bilemem veya Yüksek Seçim kuruluna giderse onu da bilmem” demiştir. (Mevcut Seçim hakiminin tayini çıkmış olup 15 Haziran sonrasında ayrılacaktır. )
5- Pazar günü sokağa çıkma yasağı var Yüksek Seçim kurulu sokağa çıkma yasağında yapılan seçimler yok hükmündedir şeklinde kararı var. Cevap; “biz onu bilmeyiz.”Peki bütün barolar bu yasağı uymuş onlar aptalmıdır? Cevap yok.
Bu soruların cevaplarından sonra oylama yapıldı çoğunlukla reddedildi. Buna rağmen istifa eden iki arkadaş sonuç ne olursa, olsun ısrarla biz seçimi yapalım seçim müdürü bizden yana diyerek ısrarcı olmuşlardır.
Başkan olarak ben böyle bir sorumluluk alamam, üyelerimizi zor durumda bırakamam bu bir provokasyondur idare ile karşı karşıya geleceğiz ben yokum kim imzalıyorsa imzalasın deyip toplantıyı terk ettim. Tabi ki kimse sorumluluğa üzerine alarak listeyi imzalamamıştır.
Bu iki arkadaş mağdur edebiyatı yaparak başkan seçimi keyfi olarak erteledi, genelgeyi destekliyor. Koltuğu bırakmak istemiyor. Diktatörlük yapıyor şeklinde sosyal medyada ve paralı basında beni suçlayarak istifa ettiklerini açıklamışlardır. Olayın gerçeği budur.
Benim demokrat olduğumu, insan haklarında yana olduğumu her türlü kanunsuzluk ve haksızlıklara karşı olduğumu tüm avukatlar bilir. Bu pravakosyanların kaynağını biliyoruz, yeri geldiğinde tek tek açıklayacağım. Demokratlığımızı sorgulayanlar, önce kendi geçmişlerine baksın” diye konuştu.