Olay, yaklaşık bir hafta önce Atatürk Bulvarı Adliye Sarayı karşısında meydana geldi. Bir tekstil firmasında çalışan Fidan Markaya (20), mesai sonrası iş yerine ait servis otobüsüne bindi. Sürücüsü ve plakası öğrenilemeyen otobüsten inmek isteyen genç kız, otobüsün hareket etmesi sonucu dengesini kaybederek yere düştü. Yaralı, olay yerine çağrılan ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede yaklaşık bir haftadır tedavi gören Fidan Markaya yapılan bütün müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Hayatını kaybeden Fidan Markaya Adıyaman’d, toprağa verilirken, acılı aile suçluların cezalandırılmasını istedi. Servis sürücüsünün olaydan sonra serbest kaldığını belirten Fidan Markaya’nın dayısı Haci Markaya, “Yeğenim iş çıkışı servisle eve dönerken Atatürk Bulvarı Adliye binası yakınlarında araçtan inmek istemiş. Kapıları açık olan otobüs yavaşladığı esnada aniden yeğenim dengesini kaybederek araçtan aşağı düşüp kafasını taşa çarparak yaralanıyor. Ve tedavi gördüğü hastanede ise hayatını kaybediyor. Başka fidanların yanmasını başka fidanların yok olmasını istemiyoruz. Bizler kim suçluysa cezalandırılmasını istiyoruz. Ana yolda yolcu indirmek ve bindirmek yasaktır. Taşıtların kapıları açık bir şekilde ilerlemesi normalde yasaktır. Ama ne hikmetse hiçbir önlem alınmıyor. Hiçbir denetim yok. O kapı açık olmasaydı belki bu olay yaşanmayacaktı. Durak harici indirme ve bindirmeler olmasaydı belki bu olay yaşanmayacaktı. Fidan’ımız sigortasız çalışıyor. Ve kazanın yaşandığı günün gecesi Fidan’ımızın sigorta girişi yapılıyor. Fidan’ımız artık yok Fidan’ımız öldükten sonra sigortasını yapıyorlar. Yani bir şeyler için illa birilerinin ölmesi mi lazım” ifadelerini kullandı.
Daha sonra konuşan Fidan Markaya’nın kuzeni Hasari Doğmuş ise, “Kuzenim iş çıkışı iş yerine ait otobüsle eve geliyor. Atatürk Bulvarı Adliye binası yakınlarında inmek istediği esnada otobüs yavaşlıyor. Kapıları açık olan otobüs aniden sarsılınca kuzenim açık olan kapıdan aşağıya düşüyor ve kafasını taşa çarpıyor. Bir aracın kapısı açık olmaz. Bir araca fazla yolcu alınmaz. Neymiş klimalar çalışmıyormuş diye aracın kapıları açık bırakılıyormuş. O açık bırakılan kapılar kuzenimin sonu oldu. Bu konuda tedbirlerin alınması denetimlerin ise yapılması gereklidir. Sigortası olmayan kuzenimin kaza gecesi sigorta girişi yapılıyor resmen bizle dalga geçiyorlar alay ediyorlar. Bizler suçluların adalet karşısında gereken cezaya çarptırılmasını istiyoruz. Bizim ciğerimiz yandı başkalarının ciğeri de yanmasın. Ve kazanın yaşandığı gün bazı medya kuruluşları haberlerde konunun intihar olduğunu yazmış bu tamamen yalandır. Bu tamamen asparagas haberdir. Kazanın yaşanmasından bir gün önce kuzenim bir akrabamızın düğününde halayın başını hiçbir şekilde bırakmıyor. Düğün başından düğün sonuna kadar halay çekip oynuyor. Kendisiyle, ailesiyle, yakınlarıyla ve arkadaşlarıyla barışık olan bir insan, derdi olmayan bir insan nasıl intihar edebilir. İntihar edecek kişi yavaşlayan otobüsün kapılarından atlayarak intihar etmez. Ya yüksek bir yerden atlar ya ilaç içer, ya kendisini asar. Bu intihar haberleri tamamen yalandır ve dolandır. Kuzenim kapısı açık olan o araçtan düşerek öldü” şeklinde konuştu.