Başbakan Yıldırım’dan 'kontrollü darbe' söylemine tepki
Başbakan Yıldırım’dan 'kontrollü darbe' söylemine tepki
Adıyaman’da partisinin il kongresine katılan Başbakan Binali Yıldırım, kongrede yaptığı konuşmada CHP'nin 15 Temmuz için kullandığı 'kontrollü darbe' ifadelerine tepki göstererek, “Alçak girişime kontrollü darbe demek bu milletin aziz şehitlerine, gazilerine büyük bir hakarettir” dedi.
Adıyaman’da düzenlenen AK Parti 6. Olağan İl Genel Kurulu’na katılan Başbakan Binali Yıldırım, burada yaptığı konuşmasına, Adıyaman ve tüm ilçelerden kongreye katılan partilileri selamlayarak başladı. Kongrenin hayırlı olmasını dileyen Başbakan Yıldırım, AK Parti kongrelerinin yenilenme ve tazelenme şuuruyla gerçekleştirildiğini kaydetti. Kongrelerin büyük coşkuyla geçtiğini belirten Yıldırım, "Her gittiğimiz ilde Allah’a şükür vatandaşlarımız coşkuyla karşılıyor, bağrımıza basıyor. Sizlerin coşkusuyla, sevgisiyle yenileniyoruz. Adıyaman 15 yıldır AK Parti’yi bağrına basıyor. Her seçimde AK Parti’ye daha fazla destek veren, bu başarıya imza atan Ak teşkilata teşekkür ediyorum, Ak kadınlara, Ak gençlere teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Tüm seçimlerde Adıyaman’ın yüksek ve rekor seviyelerde oy oranı ile Ak Parti’ye destek verdiğini hatırlatan Binali Yıldırım, Adıyaman Milletvekili TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, milletvekilleri, belediye başkanları ve tüm partililere teşekkür etti.
“Felaket tellallarını ezip geçtiniz”
Yıldırım, ülke içerisinde sahnelenen oyun ve senaryolara karşı tüm ülke genelinde olduğu gibi Adıyamanlıların da dik durduğunu belirterek, “Dışarıdan uygulanan karanlık oyunları, senaryoları boşa çıkardınız. 15 Temmuz darbe girişimini dik duruşunuzla boşa çıkardınız. Felaket tellallarını ezip geçtiniz. Adıyaman çıtayı her zaman daha yukarıya çıkarıyor. Adıyaman kendine yakışanı yapıyor. Bizler büyük bir davanın neferleriyiz. Bu kutlu yolun yolcusuyuz. 2003’ten bugüne Adıyaman’a Türkiye’nin tamamına önemli eserler kazandırdık” şeklinde konuştu.
“Bütçe 6 kat arttı”
Başbakan Binali Yıldırım, Cuma günü TBMM’de bütçe görüşmelerini de hatırlatarak, 2018 yılı bütçesinin 763 milyar TL’ye ulaştığını açıkladı.
AK Parti hükümetlerinin 2002 ve 2018 yılı bütçeleri arasında 6 kat fark olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Meclis’te iktidarı ile muhalefetiyle bir araya geldik. 2018 yılı bütçesinin görüşmelerini tamamladık. Bu bütçe 65. hükümetin 2. bütçesi, AK Parti iktidarlarının 16. bütçesi. Bakın, 2018 bütçesi 763 milyar liraya ulaştı. Bu ne anlama geliyor. Gençler 2002‘de AK Parti iktidarının ilk bütçesi, 120 milyar lira idi. Demek ki, ilk bütçemiz ile 16. bütçemiz arasındaki fark tam 6 kat. Yani 6 kat fazla bütçeye ulaşmışız. Bütçe büyüklüğündeki bu değişim bile AK Parti’nin Türkiye için ne kadar önemli işler yaptığını ortaya koyuyor. Daha yapacak çok işimiz var. Yeni dönemde gücümüzü daha da arttırarak, 2023 hedeflerine kararlılıkla yürüyeceğiz. Biz bu yola çıkarken, Adıyaman’ın hayır duasını alarak çıktık. Her yaptığımız işten Adıyaman ne fayda sağları hep düşündük” ifadelerini kullandı.
“Muhalefete yapıcı dil nasip olmadı”
Yıldırım konuşmasının devamında CHP’yi eleştirerek, “Bizim dilimiz Türkiye’nin dilidir, Anadolu’nun, Trakyalının dilidir, muhabbetidir. Bizim dilimiz, Adıyaman’ın o zarif, ince, nazik üslubuyla harmanlamıştır. Biz bulunduğumuz her ortamda, konuştuğumuz her zeminde Yunus’un diliyle, Mevlana’nın diliyle, yani gönül diliyle konuşuruz. Ama muhalefete bakın. Muhalefet öyle mi. Yapıcı dil bir türlü nasip olmadı muhalefete” dedi.
“Muhalefet köstek olmaya devam ediyor”
Yıldırım, Türkiye’nin 15 Temmuz’un ardından terörle mücadelede çok önemli bir süreçten geçtiğini vurgulayarak, “İçeride dışarıda, terör örgütleri ile mücadele ediyoruz. Bir yandan PKK diğer yandan DEAŞ örgütü, öte yandan da devletin içine sızmış alçak FETÖ örgütüyle amansız mücadelemiz sürüyor. Ana muhalefet partisi bu mücadelede iktidara destek olacağı yerde köstek olmaya devam ediyor” diye konuştu.
Yıldırım, CHP’lilerin 'kontrollü darbe' söylemlerine de tepki göstererek, “Bizim halkımızın ülkemizin güvenliği için aldığımız önlemleri OHAL'i kastederek, 15 Temmuz darbe girişimine, ‘kontrollü darbe’ diyebiliyor. Hem de bu sözü 15 Temmuz’da bombalanan gazi mecliste, milletimizin oyları ile geldikleri yerde sarf ediyor. 15 Temmuz’u yok sayarak, 20 Temmuz diye kendince bir şey uyduruyor. Bu 15 Temmuz şehitlerimizin hatıralarına en büyük saygısızlıktır. Ülkeyi ele geçirmek için kan dökmekten çekinmeyen hainlere karşı yürütülen bu mücadeleye, alçak girişime 'kontrollü darbe' demek bu milletin aziz şehitlerine, gazilerine büyük bir hakarettir. Ana muhalefetten bu milletin derdine çare olacak hiçbir hayırlı iş, proje, söz duydunuz mu siz sevgili Adıyamanlılar. Türkiye’nin gelecek hedeflerine dair tek bir cümle duydunuz mu, toplumsal barış için, demokrasi, hak ve özgürlükler için hiçbir adım attıklarını gördünüz mü? Göremezsiniz yok. Bunlarda bilgi, proje, gelecek vizyonu yok. Dürüstlük ise zaten yok. Yalan dolan hakaret bunlarda gırla. Allah aşkına söyleyin, bunlardan ülkeye bir fayda gelir mi? Tek AK Parti başarılı olmasın da Türkiye kaybederse kaybetsin diyorlar. Ben Adıyaman’dan diyorum ki, ülke, millet kazansın diye durmak yok, yola devam. Engelleri aşa aşa, oyunları boza boza yolumuza devam edeceğiz. Sadece ülkemiz içerisinde değil, uluslararası arenada da doğruları söylemeye, mazlumun, mağdurun yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi
"ABD’nin Kudüs kararı BM’ye çarptı"
Yıldırım, ABD’nin Kudüs kararı ve ardından BM’nin aldığı Kudüs kararını da değerlendirerek, “Kudüs’te yaşananları hepiniz biliyorsunuz? Gençler biz sadece Rabbimizin önünde eğiliriz. Son zamanlarda ABD yönetiminin Kudüs ile ilgili aldığı karar Birleşmiş Milletlere çarptı geri döndü. BM üyelerinden 128 ülke dimdik duruşuyla ABD’nin kararını kabul etmediler. Yanlış hesap Kudüs’ten döndü. Dünyanın birden büyük olduğu artık anlaşılmıştır. Artık bundan böyle ben yaptım oldu alışkanlığı geçerli değildir. BM’de aklı selimin galip gelmesi, bölgede barış, çözüm ümidini güçlendirmiştir. Bu kararla sadece Kudüs değil, Filistin değil, insanlığın onuru kazanmıştır. Dünyanın vicdanını harekete geçirdik. Bu gayretlerimizin sonunda da hayırlı bir neticeye ulaşmak için ulaştığımız için mutluyuz, gururluyuz. Başta Filistin olmak üzere bütün mağdur ve mazlum milletlerin, ezilenlerin yanında olmuştur, olmaya devam edecektir. Dünyanın iyiliği, insanlığın selameti için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.