Adıyaman'ın Milli Tütününe Cezamı Geliyor?
Adıyaman'ın Milli Tütününe Cezamı Geliyor?
Milletvekili Tutdere, olası mağduriyetlerin önlenmesi için kanun teklifindeki, tütünün satışına ve makaron ve ya sigara kağıdına sarılmak suretiyle pazarlanmasına ilişkin maddelerin birlikte değerlendirilerek, en az bir yıl süreyle ertelenmesini istedi.
Görüşülen teklifin 14.maddesindeki düzenlemelerin Türkiye’deki yüz binlerce tütün üreticisini yakından ilgilendiren çok hassas bir mevzu olduğunun söyleyen Milletvekili Tutdere, “Kaçakçılık Kanununun 3'üncü maddesine eklenen yirminci fıkra 2017 yılında meclisten geçti. 2017 Yılından beri bu yasanın yürürlüğü 3'üncü defadır erteleniyor. Çünkü buna paralel olarak diğer mevzuatlarda yapılması gereken değişiklikler yapılmadı. Bu düzenlemelerle ilgili bakanlıklar kendi üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getiremedikleri için yasanın yürürlük tarihi her defasında ertelendi ve bu aşamaya geldi. Peki, bugün Türkiye'nin koşullarına baktığımızda geçen yılki koşullardan farklı bir şey var mı? Hiçbir fark yok, çünkü ben bu işi yıllardır takip ediyorum. Geçen dönemde de burada çok ifade ettim. Şu anda tütün üreticilerinin kooperatifleri kağıt üzerinde kuruldu, tesisleşmesi gerçekleşemedi. Çünkü buna ilişkin yönetmelikler çıkmadı. Makineleşmesi, pazarlaması, paketlemesine ilişkin düzenlemelerin hiçbirisi yapılmadı. Şurada yirmi günlük bir süre bile kalmadı. Bu süre içerisinde bunların yetişme şansı da yok. Maddeyi 2'ye bölerek tütün için 2021 yılında, makarona ve kağıda tütün sarmak suretiyle pazarlanması ve satılması için de 2020 yılında, yani yirmi gün sonra yürürlüğe girsin diye bir teklif verilmiş. Bu, ciddi anlamda mağduriyet oluşturacak.
Sarmalık tütünü şu gördüğünüz boş makarona koymadan içme şansınız zaten yok. Düşünün, Türkiye’de 1 kilo tütün satan veya bu şekilde makarona vatandaş üç yıl hapis yatacak. Bunun yatarı 2 yıl 8 ay oluyor. Bir paket sigaradan ticari amaçla gitseniz iki yıl sekiz ay hapis cezası alacaksınız. Bunun hiçbir vicdanda hiçbir hukuk da yeri yok. Eğer 2 Temmuzda bu yasa yürürlüğe girerse Türkiye’deki bütün tütün üreticileri mağdur olacak ve hükumet olarak sizler reji sistemi gibi kendi tütün üreticisine üç yıl hapis cezası getiren bir pozisyona düşeceksiniz. Burada bir kriter yok ve önceki yıllarda olduğu gibi değerli arkadaşlar, zorlamaya da maddeyi 2'ye bölmeye de gerek yok. Şimdi, hakim, önüne bir dosya geldiğinde nasıl bir karar verecek? Ticari amaç ne kadar olacak, ne kadar olmayacak? Maddenin bir bütün olarak ertelenmesi, uygulamada hem çiftçiyi hem üreticiyi hem de adli kollukta çalışan hâkimlerimizi, savcılarımızı rahatlatacaktır. Onun için ceza hukukunda da yıllarca çalışmış bir hukukçu olarak şunu ifade ediyorum, bu haliyle bu yasanın sadece tütüne ilişkin kısmının yürürlüğe girmesini 2021'e ertelemenizin hiçbir anlamı yok.
Yüz binlerce tütün üreticisinin mağdur olmaması için bu maddenin bir bütün olarak ertelenmesi gerekiyor. Şimdi, bu süre içerisinde en azından kooperatifleşme sağlanır, tesisleşme sağlanır, bu geçiş süreci belki tamamlanmış olur. Ben, bu konuda özellikle tüm Komisyon üyelerinin ve buradaki bütün arkadaşlarımızın bir hassasiyet göstermesini bekliyorum, çünkü ceza çok ağır. Verdiğimiz yazılı önerimizde belirttiğimiz gibi hiç olmazsa tesisleşme sağlanıncaya kadar bir yıl veya iki yıl bunun ertelenmesi gerekir. Ancak bu şekilde Türkiye genelinde yaşanabilecek mağduriyetler önlenebilecektir” diye konuştu.